Yorgun akşamların sevda çiçeği
Seni çok ama çok geç tanıdım
Bir gül yaprağına düşmüş çiğ tanesi
Suya hasret toprağa düşen yağmur gibi
Düştün apansız yüreğimin orta yerine
İnci tanesi olup dizildin şakaklarıma
Bazen hüzün olup yağdın çisil çisil
Bazen tatlı bir rüya oldun yalnızlığıma
Saat yalnızlığa çeyrek vardı
Yalnızlığa değil gülüm içimdeki hazana
Tam bitti artık derken
Son yıldızında kaydığı noktadan
Bir ilkbahar güneşi olup doğu verdin dünyama
Yorgun akşamların sevda çiçeği
Seni çok ama çok geç tanıdım
Tam ölümü hatırlamıştım
Kara bahtım gibi soluk duvarlı odamda
Tam yalnızlığı gördüm
Kireci sökülmüş duvarlarda
Tam kaybolmuşken koca şehrin
Kalabalık insan selinin arasında
Ben buradayım, aradığın yıllarca dermişçesine
Bir Akdeniz güneşi bir Karadeniz serinliğinde
Tatmadığım sevdaların kıvamında
Oturdun yüreğimdeki sahibini arayan tahta
Yorgun akşamların sevda çiçeği
Seni çok ama çok geç tanıdım