Dağı taşı kar kaplamış, gördüğün her yer bembeyaz kar
Gece karanlık ama gökyüzü sanki gündüz gibi ap ak
Tek bir leke yok yeryüzünü kaplayan beyaz örtüde
Soğuktan üşümüş sokak lambaları başın öne eğmiş
Gece ilerlemekte ve şehre hafiften bir ayaz çökmekte
Koca şehir derin bir uykuya dalmış
Sokaklar suyu çekilmiş değirmen misali sesiz ve ıssız
Odamdaki ışık inadına fersiz, inadına sessiz
Saat durmuş, akrep sanki gece yarısına demir atmış
Sensizlik yakıyor içimi, fütursuzca yıkılıyor üzerime
Kabuğuma biraz daha çekiliyorum sanki öksüz çocuklar misali
Radyoda eski bir şarkının nağmeleri sesiz isyanları haykırıyor
Hayalin dolaşıyor odamın her köşesinde
Bir başka koyuyor hasretin yüreğime bir başka oturuyor
Yokluğun mu zor geliyor, yokluğunun varlığı mı bilemiyorum
Ben senden uzaklarda sensiz hiç ama hiç yapamıyorum
Dışarıda ayaz şiddetini artırırken, içimdeki ateşi körüklemekte
Gelmelerin geliyor gözümün önüne, gelmelerini düşlüyorum
Köprüler çiziyorum beyaz bir kâğıda bembeyaz düşlerimle
Köprüleri sana bağlıyorum, sensizlik zincirlerini kıramıyorum
Özlemin yıkılıyor üzerime üzerime, hasretin içimde bir yara
Nefesim daralıyor, yüreğim mengenelerde sıkılıyor gülüm
Dağı taşı kar kaplamış, gördüğün her yer bembeyaz kar
Neden benim yüreğim zifiri karanlıkta?
İhanetlere göğüs gerdim, hainleri yendim, kaderime başkaldırdım
Ama neden ben sensizliği kaldıramıyorum sebebi hayatım
Sana yaşanmamış hatıralar biriktiriyorum gecenin sensiz kıyılarında
Umutlar yeşertiyorum yaşanmamış yarınlarımıza
Şiirler yazıyorum kalemsiz kâğıtlara kimseler görmeden
Seni sessizce özlüyorum ve gizli gizli düşlüyorum
Karanlık gecelerde ben senin hayalini kovalıyorum
Oyuncağı kırılmış çocuklar gibiyim sensizliğinde
Ben seni çok ama çok özlüyorum gülüm